| BURAK İSMAİL AYDIN

Endüstriyel kazanlar, enerji üretimi için önemli bir role sahiptir. Ancak, endüstriyel kazanların temel çalışma prensibini anlamak, bu sistemlerin etkin ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak açısından önemlidir. Bu bölümde, endüstriyel kazanların nasıl çalıştığına dair ayrıntılı bir açıklama bulacaksınız.

 

Endüstriyel Kazan Çalışma Prensibi

 

Kazanlar tipik olarak suyu ısıtarak buhar oluşturmak için kullanılır. Buhar üretiminin ana amacı, çeşitli endüstrilerde enerji sağlamaktır. Buharlı türbinler veya ısıtıcılar tarafından kullanılabilen buharın üretilmesi için kazanda belirli bir sıcaklık ve basınç sağlanması gerekir.

 

Buhar üretim süreci, genellikle bir su döngüsünden oluşur. Su besleme sistemiyle başlayarak gelen su önce ısıtılır ve ardından yanmanın gerçekleştiği yanma odasına yönlendirilir. Yanmanın sonucunda ortaya çıkan gazlar, sıcaklık farkının etkisiyle ısı transferi yoluyla suya enerji aktarır ve sonunda su buharlaşarak buhar haline gelir.

 

Isı transferi işlemi, iletim, konveksiyon ve radyasyon gibi farklı mekanizmalar aracılığıyla gerçekleşir. İletim, bir cismin moleküllerinin enerjiyi doğrudan diğerine ilettiği bir süreçtir. Konveksiyon ise sıcak gaz veya sıvının hareketiyle ısının taşınmasıdır. Radyasyon ise elektromanyetik dalgalar yoluyla enerjinin yayılmasıdır.

 

Buhar üretimi ve ısı transferi sürecinin yanı sıra, kazanlarda sıcaklık kontrolü de önemlidir. Yanma odasında yanıcı maddelerin doğru bir şekilde yakılması için belirli bir sıcaklık seviyesi sağlanmalıdır. Ayrıca, kazanların iç yapısı da buhar üretiminde etkilidir. Farklı tipte kazanlar ve yapıları buhar oluşumunu etkileyebilir.

 

Buhar basıncı da endüstriyel kazanların çalışma prensibinde önemli bir rol oynar. Belirli bir basınç seviyesini korumak için boşaltıcılar kullanılır ve su besleme sistemi üzerinde ayarlamalar yapılır.

 

Buhar Üretimi

 

Bir endüstriyel kazanda buhar üretmek için, suyun belirli bir sıcaklıkta ve basınçta buharlaşması gerekmektedir. Bu süreç, enerji dönüşümünün temel bir örneğidir.

Buhar üretiminin başlangıcı, genellikle bir su besleme sistemi ile gerçekleşir. Temizlenmiş su, kazana beslenir ve burada ısıtma işlemi başlar. Kazanın içindeki yanma odası veya ısıtıcı bölgeye yönlendirilen su, yakıt tarafından oluşturulan yüksek sıcaklığa maruz kalır.

Yanma odasındaki yüksek sıcaklık seviyesi, suyun hızlı bir şekilde ısınmasını sağlar. Daha düşük basınca sahip olan bu ısınmış su, aniden daha yüksek bir vakuma girdiğinde kaynama noktasına gelerek buharlaşır.

Kaynama olayı, su moleküllerinin enerji alması sonucunda yer alan faz değişimi olarak da tanımlanabilir. Su molekülleri gaz haline geçerken aralarındaki bağlar gevşer ve buhar oluşumu mümkün hale gelir.

Üretilen buhar daha sonra enerji sistemlerinde kullanılabilir veya diğer işlemlerde kullanım amacına göre yönlendirilebilir.

 

Isı Transferi

 

Sistemdeki termal enerjininin güvenli ve verimli bir şekilde taşınabilmesi için ısı transferi süreci oldukça önemlidir. Isı, genellikle üç ana yöntemle diğer nesnelere aktarılır: iletim, konveksiyon ve radyasyon.

a) İletim (Conduction): İletim, enerjinin bir cisim içerisinde moleküler çarpışmalarla doğrudan aktarılmasıdır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan modern kazanlarda sıcaklık farkından dolayı gerçekleşen iletim işlemine örnek olarak su borularında ısının kazandan buhar dönüşümü sırasında geçişini verebiliriz.

b) Konveksiyon (Convection): Konveksiyon terimi, gaz veya sıvının hareketiyle ısının taşınmasını ifade eder. Kazandaki yanma odasında oluşan yüksek sıcaklığa maruz kalan hava veya gazlar, kendilerinden daha soğuk olan bölgelere doğru yer değiştirerek ısının dağılmasına neden olur.

c) Radyasyon (Radiation): Radyasyon terimi ise elektromanyetik dalgalar aracılığıyla enerjinin yayılmasını ifade eder. Yanma odası içindeki ateşlenme sürecinde ortaya çıkan yüksek sıcaklık seviyesi, elektromanyetik radyasyon yoluyla enerjiyi çevredeki yüzeylere iletir.

Bu üç yöntem, endüstriyel kazanların verimli ve etkili bir şekilde çalışabilmesi için termal enerjinin taşınmasını sağlar. İyi tasarlanmış bir kazan, ısı transfer mekanizmalarını optimize ederek enerji kayıplarını minimize eder ve istenilen sıcaklık düzeylerini korur.

 

Sıcaklık Kontrolü

 

Sıcaklık kontrolü endüstriyel kazanlarda oldukça önemlidir, çünkü istenilen sıcaklık düzeylerinin korunması işleminin yanı sıra güvenlik açısından da kritik bir rol oynar. Bu nedenle yanma odası içerisindeki sıcaklığı kontrol etmek ve istenen değerlere ayarlamak için bazı yöntemler kullanılır.

 

A.Yanma Odası

 

Yanma odası, enerjinin kazandan sağlanmış olan yakıtın doğru bir şekilde tutuşturulduğu bölgedir. Bu bölgede oluşan yüksek sıcaklık seviyesi, suyu ısıtırken de yanmanın sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Yanma odasında kullanılacak olan yakıta bağlı olarak ayarlamalar yapmak gerekir. Örneğin, kömür veya gaz gibi farklı yakıtların özellikleri göz önünde bulundurularak uygun hava-yakıt oranları belirlenmelidir.

 

B.Sobadan Yüzeye Isı Transferi

 

Endüstriyel kazanlar genellikle büyük alana yayılı olan ısı transfer sistemlerine sahiptirler. Burada maksimum verimlilik ve enerji tasarrufunun elde edilmesi için sıcaklık kontrolünün sağlanması gerekmektedir. Kazandaki termal enerji, su borularının içinden geçerek kazanın yüzeyine iletildiğinde ve buharlaşarak kabarcıklar oluşturduğunda verimli bir şekilde kullanılabilir.

Bu noktada, belirli bir bölgedeki sıcaklığınızı doğru bir şekilde kontrol etmek önemlidir. Bu, enerji kaynaklarının daha verimli kullanılmasına yardımcı olurken aynı zamanda malzemelerin aşırı ısınmasını veya hasar görmesini de engeller.

Sıcaklık kontrolü, endüstriyel kazanların güvenilirlik ve performans açısından en iyi sonuçları elde edebilmeleri için kritik bir bileşendir. Doğru kontroller sayesinde enerji maliyetleri düşürülürken aynı zamanda işletme sürekliliği sağlanır.

 

Kazan Yanma Odası

 

Kazanın yanma odası, doğrudan bütün enerji türlerinin kullanıldığı ve kazancılığını artırmak için optimize edilen alandır. Bu bölgede yakıtlar tamamen yanar ve yüksek sıcaklıkta ısı üretilir. Yanma odasının tasarımı, yakıt türüne, verimliliğe ve emisyon düzeyine bağlı olarak değişir.

 

A. Yakıt Türünün Yanma Odasındaki Etkisi

 

Farklı yakıtlar farklı yanma özelliklerine sahiptir. Örneğin, kömür yangını daha uzun sürebilirken doğal gaz daha hızlı bir şekilde tamamen yanabilir. Bu nedenle kazanda kullanılacak olan yakıta göre yanma odasının boyutu, şekli ve düzenlemesi farklılık gösterebilir.

Yanma odası tasarımları genellikle optimum karışım oranlarını sağlamak için hava girişi miktarını belirlemenin bir yoludur. Bununla birlikte, çevresel etkileri minimize etmek amacıyla düşük emisyona sahip kazanlar da tasarlanmaktadır.

 

B. Yanmanın Temel Prensiplerinin Doğru Şekilde Uygulanması

 


Yanan herhangi bir yakıt molekülü ısının açığa çıkmasıyla beraber oksijenle tepkimeye girer. Oksidasyon veya yanma süreci sırasında enerji açığa çıkar ve kazanın içerisinde hava-buhar karışımı oluşur.

Yanma verimliliğini artırabilmek için yanmanın tam ve eksiksiz olması gerekmektedir. Bu nedenle, yakıt beslemesi, hava miktarı, ısıtma yüzeylerinin tasarımı ve diğer faktörler optimize edilerek en iyi sonuç elde edilir.

Doğru yanma prensiplerinin uygulanması sayesinde enerjinin verimli bir şekilde kullanılması sağlanırken aynı zamanda çevresel etkiler de minimize edilebilir. Yanma odasının doğru şekilde tasarlanmasıyla birlikte yakıtlar maksimum enerjiye dönüştürülerek kaynakların daha verimli kullanılmasına katkıda bulunulur.

 

Kazan İç Yapısı

 

Kazanlar, genellikle belirli bir şekilde yapılandırılmıştır ve içerdikleri bileşenlerin düzeni, yakıtın verimli bir şekilde yanmasını sağlamak için önemlidir. Kazan iç yapısı, kazancılığın artırılması ve enerji kaybının en aza indirilmesi için optimize edilmelidir.

 

A. A Tipi Kazanlar

 

A tipi kazanlar, genellikle akışkan parselli kule kazanları veya koni parselli kule olarak da adlandırılır. Bu tip kazanlarda, ısının transferine yardımcı olacak parçalara sahip olan borulardan oluşur. Buhar üretimi bu tür kazanlarda daha hızlı gerçekleşebilir.

 

1. Akışkan Parselli Kule Kazanları

 

Akışkan parselli kule kazanları, buhar döngüsündeki yol boyunca birden çok borusa sahiptir. Bu borular üzerindeki akıcı madde (su veya buhar) yoluyla ısı transferi gerçekleşir. Sıcak gazların geçtiği bir dizi boru çiftine sahip olan bu tür bir konfigürasyon, verimli bir ısı transferini teşvik eder.

 

2. Koni Parselli Kule Kazanları

 

Koni parselli kule kazanlarındaysa benzer bir prensip uygulanır ancak burada borular kürenin etrafında yer alır ve konik şekile sahiptir. Bu yapı, ısı transferinin artmasına yardımcı olur ve daha yüksek verimlilik sağlar.

 

B. Direk Akışlı Kazanlar

 

Direk akışlı kazanlar, suyun doğrudan yakıtın üzerinden geçtiği ve buhar üretimi için kullanılan bir düzenlemeye sahiptir. Bu tür kazanların avantajlarından biri, hızlı bir şekilde yüksek basınçta buhar üretebilmeleridir.

Direk akışlı kazanların tasarımı, ağırlık azaltmak ve enerji verimliliğini artırmak amacıyla optimize edilmiştir. Buharın direkt olarak türbinlere iletilmesi sayesinde enerji kaybının minimuma indirilmesi hedeflenir.

Kazan iç yapısının doğru şekilde tasarlanması, enerjinin etkin bir şekilde değerlendirilmesini sağlar ve verimsizliklerin önüne geçer.

 

Buhar Basıncı

 

Bir endüstriyel kazanın verimliliği ve performansı, buhar basıncının doğru şekilde kontrol edilmesine bağlıdır. Bu nedenle, kazan sistemlerinde buhar basıncını düzenlemek ve ayarlamak önemlidir.

 

A. Boşaltıcılara Giriş

 

Boşaltıcılar, aşırı basınçtan korunmak için kullanılan aygıtlardır. Kazanda biriken fazla buhar basınçlarından kaynaklanabilecek güvenlik risklerini önlemeye yardımcı olurlar. Bu nedenle, boşaltıcılar hayati bir bileşen olarak kabul edilir.

 

1. Atomsal Öğelerin Rolü

 

Boşaltıcıların çalışma prensibi genellikle atomsal öğeler tarafından sağlanır. Sıcaklık veya basınç değişiklikleri gibi belirlenen koşulları algilar ve gerektiğinde açılır veya kapanır.

 

2. Ayarlanabilir Buhar Üretimi

 

Kazan sistemindeki buhar basıncının kontrol altında tutulması önemlidir çünkü farklı uygulamalar için farklı buhar basınçları gerekebilir. Ayarlamaların yapılabilmesi, istenen miktarda buhar üretiminin sağlanmasına yardımcı olur ve enerji tasarrufu yapılabilmesine olanak tanır.

 

B. Kazan Besleme Su Sistemi

 

Kazanda uygun su düzeyinin korunması, verimli ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu nedenle, kazan besleme su sistemi önemlidir ve kazanın performansı üzerinde doğrudan etkiye sahiptir.

 

1. Erime Noktasındaki Değişikliklerin Etkileri

 

Kazan besleme suyunun özellikleri, erime noktasındaki değişikliklere bağlı olarak değişebilir. Örneğin, tuz içeriği veya minerallerin miktarı, sıcaklıkla birlikte değişebilir ve bu da kazanın içinde kireç birikiminin oluşmasına yol açabilir. Bu durumda, düzenli temizlik ve bakım işlemleri gerekebilir.

 

2. Sabit Basınçta Su Düzeyinin Önemi

 

Kazanda uygun su seviyesini korumak için sabit basınçta çalışabilen bir su düzeyi kontrol sistemi kullanılır. Böylece, aşırı ısınma veya kuruma gibi sorunlar önlenerek enerji kaybının azaltılması sağlanır.

Buhar basıncının doğru kontrolü ve uygun su düzeyinin korunması hem güvenlik hem de enerji verimliliği açısından kritiktir.

 

Kazan İç Yapısı

 

Endüstriyel kazanların iç yapısı, kazanın performansını ve güvenliğini etkileyen önemli bir faktördür. İyi tasarlanmış bir iç yapı, enerji dönüşümünü verimli bir şekilde gerçekleştirebilir ve sıcaklık kontrolünü sağlayabilir.

 

A. Tipli Kazanlar

 

Tipli kazanlar, endüstriyel uygulamalarda yaygın olarak kullanılan çeşitli yapısal tasarımlara sahip kazanlardır. Bu tip kazanlar arasında akışkan parselli kule kazanları ve koni parselli kule kazanları bulunur.

 

1. Akışkan Parselli Kule Kazanları

 

Akışkan parselli kule kazanları, yakma odasının altına yerleştirilmiş olan bir veya daha fazla borulu geçiş elemanının bulunduğu yapısal özelliklere sahiptir. Bu borular sayesinde gazlar dolaşarak ısının transferi gerçekleştirilir.

 

2. Koni Parselli Kule Kazanları

 

Koni parselli kule kazanları ise, genellikle daha küçük kapasitelere sahip olan tipler arasındadır. Burada da benzer şekilde gaz akışı borulu yapıya sahiptir ve ısının transferi bu şekilde sağlanır.

 

B. Direk Akışlı Kazanlar

 

Direk akışlı kazalar ise farklı tasarımlara ve çalışma prensiplerine sahiptir. Bu kazanlarda, akışkanın doğrudan geçtiği ısı transfer yüzeyleri bulunur ve sıcaklığın kontrolü bu şekilde gerçekleştirilir.

  1. Türbin Çalışma Prensiplerine Kısa Bir Bakış Direk akışlı kazanlar genellikle enerji üretimi için kullanılır ve elektrik türbinlerinin çalışma prensiplerine dayanır. Islak veya kuru tip türbinler kullanılabilir ve kazandaki buhar basıncı, türbinin verimli bir şekilde çalışması için önemlidir.

Kazanın iç yapısı, hem etkin bir enerji dönüşümünü sağlamak hem de güvenli bir çalışmayı garanti etmek amacıyla önemlidir. Tipli ve direk akışlı kazanlar arasındaki farklı tasarım özellikleri, uygulama gereksinimlerine göre tercih edilmektedir.